Dünya, 2015 yılında kabul edilen Paris İklim Anlaşması’ndan çok uzakta bir noktada bulunuyor. Savaşlar, ekonomik krizler ve değişen öncelikler, iklim değişikliğiyle mücadele için belirlenen hedefleri gölgede bıraktı. Özellikle yoksul ülkeler, iklim krizinin olumsuz etkileri altında kıvranırken, bu durumun derinleşmesi kaçınılmaz hale geldi.
Küresel Koalisyonun Çöküşü
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bir araya gelen dünya liderleri, zengin ve yoksul ulusların iklim değişikliği konusunda bir araya geldikleri dönemin çok gerilerinde kalmış durumda. 2015 Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel bir işbirliği vurguluyordu. Ancak günümüzde, sıcaklıkların rekor seviyelere ulaşması, ölümcül sıcaklar ve sellerin artışı, bu hedeflerin ulaşılabilirliğini sorgulatıyor.
Jeopolitik Değişim ve İklim Hedefleri
Küresel güç dengeleri, iklim değişikliği mücadelesine dair beklentileri zedeleyecek şekilde değişti. Özellikle Çin’in temiz enerji tedarik zincirindeki hâkimiyeti, ABD ile olan gerginliği artırarak iklim diplomasisine yeni engeller getirdi. Zengin ülkelerin, yoksul ülkelere destek vaadi gerçekleştirilmezken, Ukrayna’dan Gazze’ye uzanan savaşlar, iklim değişikliği konusundaki işbirliğini zorlaştırdı.
Çin’in Rolü ve Temiz Enerji Üretimi
Çin, dünyanın en büyük güneş paneli ve rüzgar türbini üreticisi konumunda. Ayrıca, elektrikli araç üretiminde liderliği elinde bulunduruyor. Diğer ülkelerden daha fazla kömür tüketmesine rağmen, yenilenebilir enerjiye geçişin anahtarı olan ürünlerin üretiminde önemli bir yere sahip. Bu durum, Çin’in iklim değişikliği mücadelesindeki rolünü daha da karmaşık hale getiriyor.
Küresel İklim İşbirliğinde Zorluklar
Günümüzde pek çok ülke, iklim değişikliği mücadelesinde işbirliğini teşvik etmeye çalışıyor. Küresel Güney ülkelerinin iklim liderliğinin yükselişi, iklim değişikliği konusundaki işbirliğinin devam etmesine olanak tanıyor. Ancak zengin ülkelerin iklim değişikliğine karşı ödemeleri gereken yükümlülükler konusunda hâlâ anlaşmazlıklar yaşanıyor. ABD, Avrupa ve diğer zengin ülkeler, iklim felaketlerinin faturasını paylaşmakta isteksizken, düşük gelirli ülkeler bu sorunla başa çıkmak zorunda kalıyor.
Savaşların İklim Değişikliği Üzerindeki Etkisi
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, enerji güvenliğini ön plana çıkararak birçok ülkenin enerji politikalarını etkiledi. Bu durum, yenilenebilir enerji geçişini zorlaştırırken, dünya çapında gıda ve yakıt maliyetlerinin artmasına neden oldu. Türkiye ve İran gibi ülkeler, Rus enerji kaynaklarına yönelerek Batı hegemonyasına karşı yeni stratejiler geliştiriyor.
Sonuç ve Gelecek Beklentileri
Birleşmiş Milletler, dünya liderlerinin iklim değişikliğiyle mücadelede bir araya gelmesi için çeşitli açıklamalar yapmayı planlıyor. Ancak mevcut jeopolitik durum, iklim değişikliğiyle mücadelede gerekli işbirliğini sağlamak için büyük bir engel oluşturmaya devam ediyor. Zamanla yaraların sarılması ve etkili bir çözüm bulunması beklenirken, dünya genelindeki yoksul ülkelerin durumu her geçen gün daha da zorlaşıyor.
İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası işbirliğine acil ihtiyaç var. Ancak mevcut koşullar, bu hedeflerin gerçekleştirilmesinin önünde büyük bir engel olarak duruyor. Gelecek, bu zorlukları aşabilen bir işbirliğine bağlı.